2 Nisan 2013 Salı

Uza-man




  Bilmem farkettin mi son günlerde uzmanlar arttı.Yok güzellik uzmanı,yok halkla ilişkiler uzmanı,yok yemek uzmanı,yok koku uzmanı,yok bilmem ne uzmanı,falan fistan,zart zurt.Bu kadar çok kişinin uzman olması bi’ tek benim halktan bi’ vatandaş olduğumu hissettirdi bana ne yalan söyleyeyim.
  Bi’ kişiye uzman denilmesi için o kişinin işinin ehli;tecrübe edinmiş kariyerinde belli bi’ noktaya gelmiş olması gerekir.Üniversiteden mezun olan kurstan sertifika alan herkes pat diye uzman sıfatını alıyor isminin önünde.Bu n’asıl bi’ içinden buram buram cehalet fışkıran yöntemdir allasen?Sonra gelip demesinler bana;’Ama benim diplomam var.’,’Benim de sertifikam var ki.’ diye.O diploma ya da sertifika senin uzmanlığının önünü açıyor sadece.Sana teknik bilgi veriyor.Ancak tecrübe vermiyor ki.Kendini geliştirmen veya olduğun yerde sayıyor olman senin elinde.Aldığın eğitim sadece önden yenen atıştırmalık yiyecek gibi.Tatlıya kadar gel bi’ hele.’Ben uzmanım.’diyip daha bi’ halt yapamamışsan sadece mesleğindeki uzmanlık unvanı seni tatmin ediyorsa bence sen kendini tatmin edecek başka meslek bul.Hem cebine harçlık da girer.
  Uzman olduğunu iddia edebilmen için şöyle en az o yıllık bi’ tecrübeye;kariyerinde belli bi’ noktaya sahip olman gerektiğinin yanı sıra durduğun yere sağlam basıyor olman da gerekir.Eğitim gerekli ancak tecrübe şart.Eğitim seni çıraklıktan çıkarır;kalfa yapar.Usta yapmaz.Sen de usta olmayı öğren.

'Eğitim cehaleti alır;mutsuzluğu da yanında taşır.'



       Başarılı,başarısız;tembel,çalışkan;okumuş,okumamış;dershaneli,dershanesiz;uslu,yaramaz;vb. ikilemeler..Normal şartlarda altı ile yirmi yaş arası her öğrenciye bu zincirleme sıfat tamlamalarından biri takılır.Özellikle eğitim sisteminden tümüyle imha edilmesi gereken sınav sistemi;eğitimcilere,velilere,öğrencilere,her meslekten insana bu ayrımı aşıladı.Bazı insanlar kendi ideallerini bu şekilde eğitim sistemine sızdırarak halk arasında ikilik çıkarmaya çalışıyor.Bu durum eğitimle iç içe olan kişilere dayatılıp daha sonra halkın beynine empoze ediliyor.Öğretmenler de eğitim sisteminin belirlediği ideallere göre öğrencileri pirinç gibi ayıklayıp uygun bulmadığını çöpe atıyor.Yola kendi zannına göre zeki olanlarla devam ediyor.Geri kalanı sistemin idealleriyle uzaktan yakından ilgisi bulunmayan mesleklere yöneliyor.Üstüne üstlük hor görülerek..
    
  Eğitim sistemi yeteneklere göre şekil almalı.Öğrenci kime ve neye göre başarılı ya da başarısız kategorisine sokuluyor?Kimin ve neyin ideallerine göre meslek sahibi oluyor?Bu eğitim anlayışı öğrenciyi motive etmekten hayata sıkı sıkıya bağlamaktan istediği mesleğe yönlendirmekten evrensel ahlak kurallarını yaymaktan tamamen uzak.Eğitim başarıya değil;yeteneğe yönelik olmalı.Kendi fabrikasyon başarı anlayışlarını insanlara dayatarak ideal tabloyu görmek istiyorlar.Yeteneği olmayan insan yoktur.Kişinin mutlaka bi' ve birden çok yeteneği,meslek dalına eğilimi vardır.Eğer hedef gerçek anlamda iyi bi' meslek sağlamaksa bu kesinlikle kişinin mutlu olacağı ilgi duyduğu yeteneğinin o alanda var olduğu bi' meslek olmalı.

  Doktorlar,öğretmenler,bankacılar,vb. meslek sahipleri;mutlaka sistemin başarı duvarını aşıp birilerinin ideal olarak nitelendirdiği mesleği seçerek bugünlere geldiler.Peki niçin mutsuzlar?Neden insanlarla iletişimleri kötü?Niçin bu denli sinirliler?Neden müşterilerine,hastalarına,öğrencilere,öğrenci velilerine,meslekdaşlarına,çevrelerine karşı bu kadar kabalar,duyarsızlar,isteksizler?Üstelik düzenli aralıklarla maaşlarını aldıkları halde?Yoksa sadece maaş onları tatmin etmiyor mu?


  Başka bi' kısmı da ruh ya da robot gibi.Duygusuz,maddi görüşlü;'Ben paramı alayım da.',anlayışsız,düzgün iletişimden bihaber,dokunsalar her an patlamaya hazır.Yoksa onlar insan görünümlü kalpsiz birer robot mu?


  Daha başka bi' kısmı da insanları sürekli aşağılama eğiliminde;'Ben okudum,sen cahilsin.Benden daha iyi mi bileceksin?'Kendilerini ideal meslekte olduklarına bi' hayli inandırmışlar halbuki bi' o kadar da kompleksliler,özgüvenden yoksunlar.Normal hayatlarında silik olan bu insanlar kendilerini iş ortamında tatmin etmeye çabalıyor.Oysa ki ellerindeki diplomalar alınıp yırtıldığında onlardan geriye hiçbir şey kalmaz.


  Üniversite eğitimi insana sadece sisteme göre 'ideale yakın' biraz daha iyi bi' meslek ve yine biraz daha fazla para sağlar.Yani kişiye ahlak;mermamet,duyarlılık,yapıcılık,erdem,dürüstlük,insanlık,vb. olguları aşılamaz.Kişi zekice davranıp sözde okumuş olan diplomalı cahillerden bile çok daha üstün bi' konuma ulaşabilir.Önemli olan gerçek anlamda insan olabilmesi.


  Yoksa ideallere ulaşmak mutluluğu garantilemiyor mu?Uzun lafın kısası;'Eğitim cehaleti alır;bazıları için mutsuzluğu da yanında taşır.Çünkü puanlama sistemine göre seçilen zoraki meslekler buna zemin oluşturur.'


          

Bi' sınav gider;bi' sınav gelir.


  Öğrencilerin geleceğini puan üzerinden hesaplayan bi' sistemle karşı karşıyayız.Sorun o sınav,bu sınav;şu puan,bu puan;o soru,bu soru;şu ders ya da o ders değil.Sorun Türkiye'nin eğitim sistemi.Bi' öğrencinin o derse karşı yeteneği yok diye düşük not alıyor.Cezalandırılıyor sanki.Bu bi' Edebiyat öğretmeninin Fizik öğretmenini aşağılaması gibi bi' şey.

  Avrupa'ya açıldık.Boğulma tehlikesi geçiriyoruz.Yüzme bilmeden suya atladık çünkü.Görünen köye kılavuz yazdık.Dış ilişkileri tutayım derken iç ilişkilerin ipini elden kaçırdık.Ona,buna,ufak işlere kanun koyduk.Fakat ortada kocaman bi' sorun var gözardı edilen.EĞİTİM.Avrupa'da eğitim Türkiye'deki gibi değil.Ee halk otobüsünden santrale obeziteden kadına şiddete kadar geldik.Ortada eğitimle alakalı gelişme yok.Sınavlar çoğalıyor.Biz çoğalmasını değil;kökten kalkmasını istiyoruz.Biz sınavsız,özgürce eğitim gören milletin birliğine girmek için mi bu kadar sınavdan geçiyoruz allasen?Onların bizden üstünlüğü ne?Hayatlarında test sorusu,ilkokul veya üniversite sınavları ya da dershane görmemeleri mi?Onların daha iyi elemanı olabilmek için bu kadar titiz davranılıyor?
  Küçük değişiklikler büyük faydalar sağlamaz.Amaç günü kurtarmak.Kendi olmazsa olmazlarını dayatarak öğrencilerin elinden eğitim özgürlüğünü alıyorlar.Eğitim bi' özgürlük ve haksa niçin kişi ne istiyorsa onu seçemiyor?Bunu bilmek zorundasın,diyor.Soralım abilere şu klişe soruyu:Kime veya neye göre?E diyecek ki bana göre.Sen de kimsin?E eğitim şeysi ben.Ünvanın dışında benden üstün olan yanın ne?Bu senin dayattıkların.Bu sizin kanununuz.Okumak isteyen bi' insana çık şu telli duvardan atla diyorsun.Niye kapıdan direkt,engebesiz gidemiyoruz.Bi' çare daha var tabi.Adam gidiyor özel üniversiteye,basıyor parasını.Oh ne ala memleket..Ne demek peki bu?

A) puan   B) para  C) Üniversite senin neyine la?
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...